***...Siteme Ho$g£ldİniZ...***
  güzel sözler
 
 


 


•Herkes, dışını süslemeye çalışırken, sen içini, kalbini süsle!
• Herkes, dünyadaki faydasız şeyleri imar ederken , sen ahiretini imar et !
• Herkes, başkasının ayıbını araştırırken , sen kendi ayıplarınla meşgul ol !
• Herkes, insanlara yaranmaya çalışırken, sen Allah’ın rızasını kazanmaya çalış !
•Herkes, fanilerle dost olurken, sen baki olan Allah ile dost ol !
•Herkes, bir şeye güvenirken,sen Allah’a güven !
•Herkes, nefsini beğenirken, sen kötülemeye çalış !
• Herkes, mal toplarken, sen cömert ol !
• Kanaatten daha faziletli bir mal görmedim. (Hz.Ömer r.a)
• Kanaatkar kişinin kalbi denizden daha zengin; münafığın kalbi ise, taştan daha katıdır. (Hz. Ali r.a.)
•Söz ilaç gibidir.Azı faydalı,çoğu zararlıdır. (Hz.Ali r.a)
•Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edeb gibi miras, ilim gibi servet olmaz. (Hz. Ali r.a)
•Ey oğul! Saadetin dört nişanı vardır: 1-Doğruluk 2-Edep 3-Tevazu 4-Emanete hıyanet etmemektir. (Lokman a.s)
•Ey oğul! Şu dört şey geri gelmez : 1-Ağızdan çıkan boş laf 2-Yapılan iş 3-Hedefe atılan ok 4-Geçen gün. (Lokman a.s)
•İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki, düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar. (Hz. Ali r.a)
•İlmi olmayan bir beden, suyu olmayan şehre benzer. (Şems-i Tebrizi Rh. Aleyh)
•Veli kişi, toprak gibidir. Toprağa her kötü şeyler atılır. Ama, topraktan hep güzel şeyler biter.(Akşemseddin Hz’leri)
•Söz ilaç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır. (Hz. Ali r.a)
•Malını sakındığın gibi dilini de sakın.
•Nafakanı tarttığın gibi sözlerini de tart.
•Sözünü ölçülü sarfet ve konuşurken çok dikkat et. Çünkü, bir tek sözün yersiz sarf edilmesinden bin altın liranın yersiz harcanması daha iyi olur.
•Her bir masiyet ki, sebebi, kaynağı şehvetten ise affı ümit olunur. Bir masiyet ki kaynağı kibirden ise affı ümit olunmaz. Çünkü iblisin masiyetinin aslı kibirden, Adem(a.s)’ınki şehvettendi. (Süfyan-ı Servi Hz’lerinden)
•İnsanların sözlerine değil, işlerine bak! Herkesin sözüne aldanma! (Ahmed Namiki Cami)
•Başkalarını tanıyan zeki, kendisini tanıyan olgundur.
•İnsanı elbisesine göre karşılar, bilgisine göre ağırlarlar.
•Hz. Ali (r.a) şöyle buyurdu: “Şayet cenab-ı Hak, Ümmet-i Muhammed’e azap etmeyi murad etseydi, Ramazan-ı Şerif ayını ve İhlas suresini onlara vermezdi.
HZ. ÖMER (R.A)’DEN NASİHATLER !
1- Sana kötülük yapan kimseyi ona iyilik yaparak cezalandır.
2- Hakikatı anlayana kadar din kardeşinin davranışını iyiye yor.
3- Müslüman kardeşinin ağzından çıkan bir lakırdıyı iyiye yorman mümkün oldukça kötüye yorma.
4- Kendini töhmet altına bırakacak işlere mübaşeret eden, kendisi hakkında kötü düşünenleri kınamasın.
5- Sırrını gizleyen muradına erer.
6- Sadık arkadaşlar edin, gölgelerinde yaşarsın. Çünkü sadık dostlar, huzurlu anlarda süs, sıkıntılı demlerde silahtır.
7- Seni ölüme götürse de doğruluktan ayrılma.
8- Seni ilgilendirmeyen işe karışma.
9- Henüz vuku’ bulmamış şeylerden sorma
10-İhtiyacını, onu gidermeni istemeyenlere iletme.
12-Kötülüklerini öğrenme düşüncesiyle de olsa facirlerle arkadaş olma.
13-Düşmanlarından uzak dur.
14-Güvenmediğin dostlarından sakın. Güvenilir kimsede Allah dan korkandır.
15-Mezarlıklarda derin saygı içinde ol.
16-Taat anında kendini zavallı gör.
17-Günah işlemek istersen sonunu düşün.
18-Herhangi bir işinde, Allah’tan korkanlarla istişare et. Zira Allahu teala: Mealen “Allah!tan, kulları arsında yalnız alimler korkar” Buyurur.
CAFER-İ SADIK HZ’DEN NASİHATLER
Ey oğlum! kendi rızkına razı ol! Kendi rızkına razı olan, kimseye muhtaç olmaz. Gözü başkasının malında olan, fakir olarak ölür. Allahu taela’nın taksim ettiği rızka razı olmayan, o’nu kaza ve kaderinde, dilediğini yaratmakta töhmet altında tutmuştur. Kendi kusurlarını küçük gören, başkasınınkilerini büyütmüş olur. Her zaman kusurlarını büyük gör. Başkasının gizli bir şeyini açığa vuranın, evindeki gizli şeyler herkesçe bilinir. Kardeşi için kuyu kazan, o kuyuya kendisi düşer. *****lar arasında bulunan horlanır.Alimler arasında bulunan hürmet görür.
Ey oğlum,insanlara kızmaktan çok sakın, yoksa sana da kızarlar. Boş iş ve söze karışmaktan sakın, sonra aşağılanırsın.
Ey oğlum, lehinde ve aleyhinde de olsa, hakkı, doğruyu söyle! Böyle yaparsan herkes seninle istişare eder, danışır, fikrini alır.
Ey oğlum, arkadaşlık yaptığın, ziyaretine gittiğin kimse, iyi ahlak sahibi olsun, kötü ahlakı olanlarla arkadaşlık etme, onlarla görüşme! Çünkü onlar suyu olmayan çöl, dalları yeşermeyen ağaç, ot bitmeyen topraktırlar.
Ey oğlum, Allahu teala’nın kitabını okuyucu, iyilikleri emredici, kötülüğü nehyedici, sana gelmeyene sen gidici, seninle konuşmayanla konuşucu ol! İsteyene ver. Gıybetten, koğuculuktan sakın. Çünkü söz taşımak, insanların kalbinde düşmanlığı arttırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarını gören, onların hedefi olur.
İBRAHİM BİN ETHEM HZ’DEN NASİHATLER
İbrahim bin ethem bir gün Basra çarşısında gezerken halk başına toplandı ve “Bana dua edin icabet edeyim” mealindeki ayet-i celileyi sordular ve : “Biz Allah’a dua ediyoruz. Fakat müstecap ( kabul ) olmuyor. Acaba neden?” diye yakındılar. Dedi ki: Kalbiniz on şeyden ölmüştür.
1- Allah’ı tanırsınız, ama hakkını eda etmezsiniz.
2- Allah’ın kitabını okursunuz, ama onunla amel etmezsiniz.
3- İblis’in düşmanlığını iddia edersiniz, ama ona tabi olursunuz.
4- Resulullah’ın sevgisini iddia edersiniz, ama onun izini ve sünnetini terk edersiniz.
5- Cennetin sevgisini iddia edersiniz, ama onun için amel etmezsiniz.
7- Ölümün hak olduğunu iddia edersiniz, ama onun için hazırlanmazsınız.
8- Başkalarını ayıpları ile meşgul olursunuz, ama kendi ayıplarınızı terk etmezsiniz.
9- Allah’ın verdiği rızkı yersiniz, ama Allah’a şükür etmezsiniz.
10-Ölülerinizi gömersiniz, ama onlardan ibret almazsınız.
İBN-İ ABBAS (R.A)’DAN
1- Günahın kötü akibetinden (bağışlanırım diye) emin olma, işlediğin bir günahı, ondan daha büyüğü takip edecektir.
2- Sağın da ve solun da bulunanlardan utanmaman, işlediğin günahtan daha büyüktür.
3- Allah’ın sana nasıl muamele edeceğini bilmemene rağmen gülmen daha büyük günahtır.
5- Fırsatı kaçırıp da işleyemediğin bir günahtan ötürü üzüntü duyman onu yapmandan daha büyük bir günahtır.
6- Günah işlerken Allah’ın seni gördüğünü bildiğin halde kalbinin ürpermemesi ve başkaları muttali olacak diye tirtir titrememen işlediğin günahtan daha büyüktür.
 
 
 
 
 
 
www.yapaz.tr.gg




♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips

♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

♥ Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz. LUKIANOS

♥ Ölümün bizi nerde bekledigi belli degil, iyisimi biz onu her yerde bekleyelim. MONTAIGNE

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez. (Firdevsi)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun. (Hz. Ali (r.a))

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. (Hasan-ı Basri)

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. (Mevlana)

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. (İmam Gazali)

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir. (Hz. Ali (r.a))

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder. (İmam Gazali)

Yalan dört nala gider. Hakikat ise adım adım yürür, fakat yine de vaktinde yetişir.

♥ Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Merhametli olanlar... Bunlara Rahman olan Allah merhamet eyler. Yerde olanlara merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet ederler. " AÇIKLAMASI: " Her kim, şefkat ve merhamet vasıflarına bürünürse, Yüce Rabbın Rahmetini kazanmış sayılır. Yavaş yavaş ondan gelen Rahmet nesimi (latif rüzgar) önce ruhunu sarar; sonra derece derece bütün dış yapısını kaplar. Ama dış temiz olunca!... Ama Şer'i hükümler onda kusursuz tatbik edilince. Aksi halde, gelmiş olsa dahi, kaçar gider.Allahulâlem"

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Allahu Teala Hazretleri her yüzyılın başında bu dini ikame edecek birini baas eder." AÇIKLAMASI: "Her yüz sen başında bir müceddid gelir. Esasta değil teferuatta önemsiz değil, önemli değişikliker yapar. Asrın icabına göre bazı ahkâm çıkarır. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. Bu vazifeyi yapan aynı zamanda Kutup'tur (Kubt'a Gavs da denir). Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Salacağınız bir ip, sizi mutlaka Allah'a ulaştırır." AÇIKLAMASI: "Düşün O'ndan gayri tek varlık yoktur... Abadan'dan öte bir karye (şehir) yoktur. Allahulâlem"

Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Her kim Allah için olursa... Allah onun için olur." AÇIKLAMASI: "Bir kul benliğiden fena bulur (geçer), anını zamanını bir yana atar; varlığını mevhum (kuruntu ürünü) nefsine izafe etmekten vazgeçerse, Hak Tealâ ona kayısız şartsız tecelli eder... Bir başka mana daha: Her kim fiiler, sıfat ve zat yönüyle fenafillah (dünyayı kalbden tekedip tamamen Allah'a C.C. yönelmek) mertebesine ererse, onun mazharında (ortaya çıkma ve görünme yeri) İsm-i Azanm zuhur eder -zat, sıfat ve esma , efal (fiiler) olarak-.Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Yüceliğine yüce, mübarekliğine mübarek Allah dünya semasına nüzul tecellisi eyler ve buyurur: Yok mu tebe eden?... Ki, onun tevbesini kabul edeyim. Hani duacı?... Ki ,onun duasına icabet edeyim." AÇIKLAMASI: "Bu Hadis'e şu Ayeti kerime ile işaret edildi; "ŞU DA MUHAKKAK Kİ BEN, TEVBE EDEN, İNANAN VE YARARLI İŞ YAPAN, SONRA (BÖYLECE) DOĞRU YOLDA GİDEN KİMSEYİ BAĞIŞLARIM." (TA-HA Suresi, Ayet 82) Bu manalardan Allah'u Teala'ya kavuşmayı ANLA... ve bereket bul. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " O mü'min ki insanların arasına girer ve onların eziyetlerine sabreder; bu, o müminden hayırlıdır ki, insanlar arasına giremez ve eziyetlerine sabredemez..." AÇIKLAMASI: "Belirtilen manalardan biride şudur; Tam ve Kâmil insanın manaya talib olan müslümanların arasına girmesi, yalnız kalıp onlara karışmamasından hayırlıdır. (Halk arasına karışmamak, daha ziyade, meczup vasfını haiz saliklere has bir haldir. Ama bu meczup salik de, kendisinden hiç bir şey hasıl olmayan salikten hayırlıdır. Yine, kendisinde hiç bir zuhurat olmayan, meczubdan, fazilet itibari ile daha değerlidir) Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Şayet Hakkı tam manası ile bilseydiniz; su üzerinde yürürdünüz, dağlar sizinle kayardı..." AÇIKLAMASI: "Eğer Hak'kın varlığında fani olup, O'nunla beka bulsaydınız, elbette herşeye karşı bir tasarruf sahibi olurdunuz... Özellikle icat ve yok etme babında. Ama her ülkede; Âfakta ve enfüste. (Yani hem batını alemde hem de zahiri alemde). Allahulâlem. "

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; "Hemen herkes dünyadan susuz çıkar, Ancak 'Rahman, Rahim Allah adı ile' diyenler hariç." AÇIKLAMASI: "Her noksan olan, kemal derecesine yönelmek zorundadır. Ta ki O'nu bile. Şayet O'nu bilmiyorsa hakiki kemali bulamaz. Meğer ki bütün esma ve sıfatlara tahakkuk etmiş ola. Ama hem celal tarafındaki sıfatları ile hemde cemal tarafındaki sıfatları ile. Allahulâlem."

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu; " Eğer Ademoğlunun iki dere dolusu altını olsa üçüncüsünü arzular. Ademoğlunun boşluğunu ancak toprak doldurur." AÇIKLAMASI: "Bir kalp için iki vadi olsa... İş bu iki vadi, ruhun ve nefsin vadileridir. Ve bunlar leduni ilmlerin altını ile dolsa mutlaka üçüncü bir vadininde dolmasını ister. Çünki onun istidadı vardır: Özellikle İlahi feyz kabul etme babında;bir de... evet bir de feyz veren zatta hakikatı bulması babında; bir de... evet bir de verilen feyzle hakikate kavuşmak üzerine. (burada bilhassa , Ademoğlunun gözünü dolduran şeyin toprak olarak anlatılmasından murad, zül haline varn bir fena halini bulmaktır. Özellikle burada fani bir varlığın izzet bucundan zillet enginine düşmesineişaret vardır. Buraya kadar anlatılan manaları şu Ayeti Kerimenin özlü manasına bağlamak icab eder; "HARAM HELÂL DEMEDEN MİRASI YİYORSUNUZ, MALI AŞIRI BİÇİMDE SEVİYORSUNUZ" (Fecr Suresi, Ayet 19-20)




 
 
  Bugün 2712 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 

htmlkodlar.net Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol